.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

18 Mart 2014 Salı

Ukrayna üzerinde Batı ve Rus mücadelesinin gerçek sebepleri. Ukrayna neden önemli bir ülkedir?



Ukrayna neden önemli bir ülkedir?




Understand the geopolitical importance of Ukraine and much more!

Harita Stratfor Stesinden alınmıştır.

Haftalardır dünya devlet başkanının koltuğunu terk etmek zorunda kaldığı Ukrayna'daki krizle meşgul durumdadır. Ülkedeki etnik ve kültürel bölünmeler daha önce hiç olmadığı kadar belirginleşmiş durumda. ABD ve Rusya soğuk savaş döneminden beri nadiren olan bir şekilde tehlikeli oyunu kazanmak için olaylara angaje oluyorlar. 

Fakat ön planda görünen başlık konularının ardında Ukrayna'da yaşananlar bizi direkt olarak etkileyebilir mi?

Evet, tamamen mümkün.

Kelebek etkisi denilen bir durum var. Ekonomi, güvenlik ve politik alanlarda neredeyse farkedilmeyecek kadar küçük gelişmeler ortaya çıktıkları yerden dışa doğru dairesel olarak genişleyebilirler ve olayın başladığı yerden çok uzaklardaki insanlar, şirketler ve endüstrileri etkileyebilirler.
İşte Ukrayna'daki gelişmeler de böyle bir risk taşımaktadır.
Ukrayna'nın şu andaki Batı ve Rusya mücadele alanında önemli bir odak noktası ve sınır (yani çatışma) bölgesidir. 
Ukrayna; Rusya'nın yüzyıllardır devam ettirdiği sıcak denizlere inme politikasının kilit noktası olan Kırım'a sahiptir. Bu bölge Rus deniz kuvvetleri için en hayati üs durumundadır. Bu bölge aynı zamanda antik dönemlerden beri Çin ve Avrupa arasındaki önemli ticaret yollarından biri olan step yolunun batıdaki ucudur.
Bundan başka Ukrayna önemli bir tarım potansiyeli ile daha çok doğu ve güneydoğusunda yoğunlaşmış önemli sanayi bölgelerine sahiptir.
Daha da önemlisi Rus doğalgazını Avrupa'ya taşıyan önemli boru hatlarını üzerinde bulundurmaktadır. Yani Ukrayna; Avrupa'nın sanayi ve şehir kullanımı için ihtiyaç duyduğu, Rusya'nın da ekonomisini krizlere girmeden yürütebilmesini (Rus ekonomisi önemli bir şekilde karbon yakıtlarının yurt dışına yapılacak ihracatına bağımlıdır.) sağlayacak doğalgaz ve petrolün geçtiği bölgede adeta bu hattın boğazını tutmuş bir pozisyondadır.
Bu sebeple Ukrayna Avrupa ve Rusya için ABD için ifade ettiğinden daha büyük anlamlar taşımaktadır. Bu durum bu ülkelerin krize yaklaşımlarına da etki etmektedir. Rusya ve Avrupa krize daha temkinli yaklaşırken ABD daha agressif hareket etmiş ve Avrupa'dan bağımsız politikalar takip etmiştir. 
Bunun üzerine Putin Kafkaslarda da yaptığı gibi etnik Rusları kullanarak yayılmacı bir strateji için önemli adımlar atmıştır. Fakat bu durum Rusya için de risk taşıdığından uluslararası arenada ihtiyatlı davranmaya özen göstermektedir. Mesela aynı şeyi, yani bağımsızlık ilanı için referandum vb. yi Tataristan yaparsa ne olacak. Rusya etnik oyunu ile kendi kafasına silah sıkma riski taşımıyor mu?

Tüm bunlara bakarak diyebiliriz ki ileriki günlerde bu krizin etkileri dünya çapında yayılabilir. 

Rusya Ukrayna'dan vazgeçemez. 
Avrupa da öyle. 
Öyleyse gerilimin seyrini ABD'nin tavrı belirleyecek.

Burada üzücü olan tek şey Türkiye'nin pasif tutumu.
Halbuki bu krizden doğrudan etkilenecek ülkelerin başında Türkiye geliyor.

Bakalım, zaman neler gösterecek?
Hükumet yerel seçimlerden kafasını kaldırıp etrafımıza ne zaman bakacak?
Yoksa hükumet belediye başkanlıklarını kazanmak için ülke çıkarlarını görmezden mi gelecek?

17 Mart 2014 Pazartesi

Türkiye'ye neler oluyor? Toplum cinnet mi geçiriyor?


Ekmek almaya giden küçücük bir çocuk ölüyor.

Bir taraf hemen başlıyor: Katil polis, faşist polis vb. slogan atmaya.

Buna sebep olan polisin yanında bu tür olaylara karşı olanlar da var ama hemen bir genelleme....

Yani küçücük bir çocuğun ölümü siyasi malzeme oluyor.

Ama arkasından yine genç bir insan ölüyor.

Bu sefer yine aynı kesimden bazıları; ''O çocuk 1453 denilen faşist örgütün elemanıydı.'' diye paylaşım yapıyor facebook'ta.

Yani diyor ki o faşist olduğundan ölmeyi hak etti.....

Bundan daha da vahimi; ilk ölen küçük çocuğun elinde taş ve sapan olduğu halde polise taş attığını gösteren birtakım resimler sürülüyor ortaya paylaşım sitelerinde.

Ülkeyi sükunet içinde tutması gereken, ölen her iki çocuğun da güven içinde yaşamasını sağlamakla görevli olan başbakan bunun tam tersini yapıyor.

O küçük çocuğa terörist muamelesi yapıyor ve ölümünü sanki haklı ve normal göstermeye çalışıyor.

Tabii başta parti örgütü olmak üzere her türden yalaka, vicdansız da onu takip ediyor.

İki gencecik çocuk ölmüş......

Yahu azıcık insaflı olun....

Azıcık insan olmaya çalışın....


Bana en çok koyan söz ise; ''O çocuk polise taş atıyormuş. Anarşistmiş, teröristmiş.'' saçmalıkları.

Kardeşim; öyle olmadığını sizde pekala biliyorsunuz ama, farz edelim ki doğru söylüyorsunuz.

Polise taş atmanın cezası ölüm müdür?

Bu kararı siz veya onun ölümüne sebep olan kişiler nasıl verebilir?

En küçük suçta bile mahkeme karşısında yargılanmadan kimse mahkum edilemez.

Siz küçücük çocuğu onun yokluğunda nasıl yargılayıp cezaya reva görürsünüz.

Size sorarım....

Madem bu çocuk polise taş attı diye ölümü ona reva görüyorsunuz............

O zaman; polislere, askerlere, koruculara, öğretmenlere, imamlara ve hatta kundaktaki bebeklere kurşun atan, onları acımasızca katleden PKK teröristlerine neden bu kadar hoşgörülüsünüz?

Gerçek teröristle mücadeleye gelince analar ağlamasın edebiyatı.....

Açılım, saçılım.....

Ama küçücük bir çocuğa gelince:

''E, o da polise taş attı.'' aymazlığı.

O çocuğun anası ana değil mi?

Teröristbaşı ile görüşmeye gelince koşa koşa gitmeler, hudut kapılarında eli kanlı teröristlerin gönlü hoş olsun diye gümrük binalarında  aklayıcı paklayıcı özel çadır mahkemeleri kurmalar.....

Ama küçücük çocuğa gelince ''polise taş atmış!'' demeler.

O çocuğun ailesini hiç ziyaret ettiniz mi?

O çocuk hastahanede yatarken ziyaret ettiniz mi?

Sorumluları bulup yasal işlem yaptınız mı?

Lafı uzatmaya gerek yok....

Hepinizi kınıyorum.

Küçücük çocukların ölümlerini politika malzemesi haline getirenleri, onların ölümlerinden sorumlu oldukları halde o çocuklara sorumluluk yüklemeye çalışanları şiddetle kınıyorum.

Yaptıklarınızdan ve söylediklerinizden utanın.

Küçücük çocuklardan terörist olmaz.

Çocuklara ölüm reva görülmez.

Hiç kimsenin ölümüne sevinilmez.

Kendinden olmadığını düşündüklerine ölüm normalmiş gibi davranılmaz.

Tekrar tekrar söylüyorum

Hiç kimse böyle ölmesin, öldürülmesin.

Hele çocuklar asla ölmesin ve öldürülmesin.

Ama bazıları da çıkıp ısrarla; ''Birileri ölmek zorunda!'' diyorsa.....

Ben de onlara şunu diyorum...

''Öyleyse siz ölün.'' 

Çocuklar ölmesin.